David Szalay’ın, 2016 Man Booker Ödülü finalisti olan son romanı Erkek Dediğin, 10 Kasım’dan itibaren hep kitap aracılığıyla okurlara ulaşıyor.
Yaşı ve sosyal konumu ne olursa olsun erkeklerin dünyaya ve düzene bakış açısını başarılı bir şekilde yansıtan Erkek Dediğin, 9 ayrı erkeğin hikâyesinden oluşan farklı bir roman...
On yedi yaşındaki Simon ile arkadaşının çıktığı Avrupa turuyla başlayan roman, ölümün eşiğindeki Tony’ye kadar farklı yaşlarda ve milliyetlerde dokuz erkeğin hikâyesine yer veriyor. Her hikâyede erkeğin yaşı büyürken, buna bağlı olarak hikâyelerin geçtiği aylar da değişiyor. Hayatının baharında olan Simon’ın hikâyesi nisan ayında başlarken romanın sonunda, hayatının kışını yaşayan Tony’nin hikâyesinde aralık ayına ulaşılıyor.
Erkek Dediğin romanındaki hikâyelerde, kahramanların hepsi de bir şekilde evlerinden uzaktalar. Çevrelerinde dostları, aileleri ya da iş arkadaşları olsa da, dünyayı küçülten teknoloji içinde yalnızlar ve bu yalnızlığı derinden hissediyorlar. Karakterlerin bazıları bu yalnızlıklarını kabul edip kendi içlerinde yaşamayı kabul ederken, bazıları yüzeysel ve geçici ilişkilerle yalnızlıklarından kurtulmaya çalışıyor.
Sevi Sönmez’in İngilizce aslından dilimize çevirdiği Erkek Dediğin, 10 Kasım’da hep kitap logosuyla raflardaki yerini alacak.
“Modern yaşamı mercek altına alan çok güçlü bir roman.”
Daily Telegraph
“Derin, cesur, samimi… Erkeklerin isteklerine ve yetersizliklerine tarafsız bir bakış.”
New Yorker
David Szalay
David Szalay 1974’te Montreal’de doğdu. BBC için radyo oyunları yazdı. İlk romanı London and the South-East ile Betty Trask Ödülü aldı. Bunun ardından Innocent (2009) ve Spring (2011) adlı iki roman yazan Szalay, son romanı Erkek Dediğin ile 2016 Man Booker Ödülü finalisti oldu.