Uluslararası ödülün sahibi ise Mısır'dan Mozn Hassan oldu.
Ödül, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut veren, ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan kişi, kurum veya gruplara veriliyor.
Çeşitli sanatçıların performanslarıyla renklendirdiği ödül töreni dün akşam, vakfın web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından Türkçe ve İngilizce yayınlandı.
Osman Kavala tören için yazdığı metinde şu sıra cezaevinde Hrant’ın yoldaşlığına daha fazla ihtiyaç duyduğunu ve bu ödülle kendisini ona daha yakın hissettiğini belirtti. Yaptığı işlerde eşit yurttaşlık ilkesini gözetmeye, insan hakları ve azınlık haklarına olan duyarlılığı artırmaya gayret ettiğini söyleyen Osman Kavala, Anadolu Kültür’ün misyonunu şöyle anlattı: “Farklı toplum kesimleri, farklı ülkelerde yaşayanlar arasında oluşmuş önyargıların, aklı kullanarak, konuşarak ve dinleyerek aşılabileceğine inanıyorum. Sanatın ve edebiyatın katkılarından birinin de, insanlara bu yeteneği kazandırmak olduğunu düşünüyorum. Bu amaçlara hizmet ettiğini düşündüğüm bir dizi projeyi Anadolu Kültür’den arkadaşlarla birlikte gerçekleştirdik.”
Osman Kavala yargı bağımsızlığının önemine ve süregiden diğer hukuki ihlal vakalarına dikkat çektiği ödül metnini şu sözlerle bitiriyor: “Farazi suçlar icat etme dönemi sona ererse barışçıl biçimde bir arada var olmanın koşullarının yaratılabileceğini umuyorum.”
Bizler de bugün itibariyle 1051 gündür haksız hukuksuz şekilde cezaevinde tutulan Osman Kavala’nın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını diliyor ve onunla yeniden yan yana çalışmayı umutla ve hasretle bekliyoruz.