16.9.14

N'importe qui / WTF / Kim Takar!


10 yılı aşkın süredir devam eden Rémi Gaillard ve eşek şakaları, tüm dünyada üne kavuşmuştur.

'Kim takar' diyerek çıkılan bu yolda skeçler, gizli kameralar ve türlü numaralarla Rémi ve takımı, 1,4 milyar tıklanmayla artık bir yıldızdır.
Ancak gerçekte durum biraz daha farklıdır.

38 yaşında, küçük bir apartman dairesinde yaşayan Rémi’nin tüm arkadaşları evlenmiş ve iş sahibidir.
Rémi, gün geçtikçe kendini sorgulamaya başlar ve bir gün her şeyden vazgeçer.
6 aylık hamile olan kız arkadaşıyla evlenir, kayınpederi ona iş bulur ve kentin dışında bir eve taşınır.


Fakat işler 16 yaşındaki bir çocuğun onu taklit ederken geçirdiği trajik kaza ile değişecektir. 



Hasta yatağındaki en büyük hayranına verdiği sözle Rémi, kim olursa ve ne olursa olsun, eskisinden de daha güçlü bağıracaktır: “Kim Takar!”. 

Tüm dünyada tıklanma rekorları kıran ünlü Youtube fenomeni Rémi Gaillard'ın şakalarının ve kendi hikayesinin beyaz perdeye taşındığı N'importe qui / WTF / Kim Takar!  vizyona girdi..





IMDb


Filmin mümkünmertebe notu ::

Bir zamanlar tüm dünyada olduğu gibi bizim televizyon kanallarında da pek revaçta olan, 'şakacı' türünden, gizli kameralı programları andırsa da fazlasıyla yaratıcı, aşırı kışkırtıcı eşek şakalarıyla, benzerlerina açık ara fark yapan bir 'troll'ün, yani Rémi Gaillard'ın hayatından bir kesit..


Tüm şakaların, şakalamaların dışında verdiği klasik ama önemli mesajıyla değer kazanan bir yapım bu..

Özetle ne diyor, senarist-yönetmenimiz Raphaël Frydman:
'İnsan bu hayatta, yaparken sadece verimli ve mutlu olduğu şeylerle uğraşmalı..
Yok yaş ilerlemiş, yok evlenememiş ya da yok evlenmiş, yok çocuk sahibi olmuş; artık durulmalı, adam gibi davranmalıymış..

Geç efendi bunları, geç..
İçinden geldiği gibi, dilediğin gibi yaşamayı, mutsuz bir robot olmaya tercih etmelisin her zaman..
İşte tam da o zaman gerçek anlamıyla bir insan olacaksın..'


Bu arada, yakın arkadaşlarından oluşan ekibiyle birlikte yaptığı şakalarını Youtube üzerinden yayınlayarak -gerçek hayatta da- bir fenomene dönüşen bu  Fransız arkadaşın, filmde anlatıldığı gibi bir depresyon sürecinden geçtiğine inanmıyorum ben..
Belli ki yönetmen, sürekli devreye sokulan ve neredeyse tüm yapıma hakim olan, eski-yeni 'şakalama' görüntülerine bi ara vermenin, dolayısıyla da bu işi bir sinema filmine benzetmenin yolunu aramış ve de böyle bulmuş..
Kendisini anlıyor, saygı duyuyoruz..



  3 / 5