Bir başkasına şaka gibi, kabus gibi gelebilecek bir gün, Oflu Hoca için sıradan bir gündür.
Çünkü o her gün yerel kanalda, akıl hocalığı yaptığı programda, tahammül sınırlarını zorlayan abuk sorulara yanıt vermekte; yöredeki her dişi için artık bir tehlike unsuru haline gelmiş babasını mümkün mertebe zaptetmeye çalışmakta ve bir “deli mıknatısı”na dönmüş ekmek fırınında, envai çeşit abuk olay yaşamaktadır.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Oflu Hoca’nın hayatını birdenbire değiştirecek ve onu pek de istemediği, komik bir rekabetin ortasına düşürecek olaylar ardı ardına yaşanmaya başlar.
Öncelikle Hoca’nın da gençliğinde futbol oynadığı Doğanspor kulübünün zor durumdan kurtulması için “namuslu, zeki ve gönüllerin şampiyonu ” bir başkan gerekmektedir.
Bu özelliklerden bir tanesini bile taşımayan ve hiç de güven vermeyen Müteahhit Ahmet ile Oflu Hoca’nın başkanlık mücadelesi inanılmaz olaylar eşliğinde başlar...
Sümela’nın Şifresi ve Moskova’nın Şifresi filmlerinin yönetmeni Adem Kılıç’ın yeni komedi filmi olan Oflu Hoca’nın Şifresi, izleyicilerine bol kahkahalı bir film vaad ediyor.
Senaryosunu Engin Elgün, Hilmi Köksal Alişanoğlu ve Ferhat Ergün’ün birlikte yazdıkları filmde, Oflu Hoca (Çetin Altay) ile Müteahhit Ahmet (Ahmet Varlı)’in Doğanspor’un başkanlık seçimindeki mücadeleleri komik bir dille anlatılıyor.
Başrollerdeki Çetin Altay ve Ahmet Varlı dışında, Köksal Engür, Didem Balçın, Başak Daşman, Tarık Papuççuoğlu, Mehtap Bayrı, Eser Eyüboğlu, Asena Ongan, Onur Dilber, Deha Beşyıldız, Timur Ölkebaş, Ali Demirel, Ceyhun Gen ve Emin Albayrak da diğer oyuncular.
Ayrıca, teknik direktör Yılmaz Vural ve ünlü oyuncu Ahmet Kural da konuk oyuncu olarak filme destek veren isimler arasında yer aldılar.
Filmin mümkünmertebe notu ::
Çetin Altay hariç tüm oyuncuların, Karadenizli şivesinde zorlanarak kulak tırmaladığı filmde, cinselliğe yapılan göndermeler de, bir zamanların Yeşilçam seks komedilerini andıran, çağın gerisinde kalmış seviyesiyle, oldukça mide bulandırıcı..
Filmin doğru dürüst güldürebildiği bölümler, Oflu Hoca'nın vatandaşın sorularına cevap verdiği, 'Hocaya Sor' adlı tv programı sahneleriydi..
Çetin Altay'ın, Yaşar Nuri Öztürk'ü akla getiren duruşuna karşılık, Buket Dereoğlu'nun, Saba Tümer'i taklit eden 'sarışın sunucu' rolü, filmin kısa ama en iyi performanslarından biriydi..
Misafir oyuncu Ahmet Kural'ın, 'penaltı vuruşu yapan bakan' rolünü, konuşmadan, sadece jest ve mimiklerle oynaması da ilginç notlarımız arasında..
Sonuç olarak, belki bu da kötü ama, Trabzon'u kendisine üs edinmiş, aslında tamamen şifresiz bu 'şifreli' filmler serisinin en komiği ve en eli yüzü düzgün olanı da buydu galiba..
1.5 / 5