30 yıla dayanan sanat yaşamına dair tecrübelerini ve bilgilerini iki saat boyunca genç oyuncu adayları ile paylaşan Tunaboylu, oyunculuğun aslında bir iç yolculuk olarak insanın kendisini tanıması anlamına geldiğini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti; “Oyunculuğa ilk adımınızı atar atmaz kendinizi hem bedenen hem de ruhen tanımaya başlarsınız. Enstrümanınız olan bedeninizin sınırlarını öğrenirken hayal gücünüz ve duygularınızla da daha yakın temasa geçersiniz. Oyunculuk; uzun, zor ve uğraş gerektiren bir iştir. Meslek olarak kabul ettiyseniz onu çok sevmeniz, çok çalışmanız, disiplini elden bırakmamanız ve sabretmeniz gerekir. İşte bu kendini tanıma anı da, bu yüzden benim için en değerli ve heyecan verici yönüdür oyunculuğun. İşimi o kadar çok severek yapıyorum ki, bu dünyaya yeniden gelsem yine bu mesleği seçerdim” dedi.
