9.3.24

John Fowles’un iki ciltlik Günce’sinin ilki çıktı!

 


Ayrıntı Yayınları, Koleksiyoncu ve Büyücü gibi unutulmaz eserleriyle tanınan İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve deneme yazarı John Fowles’un günlüklerinden oluşan iki ciltlik Günce’nin ilkini okurlarla buluşturdu! 

Mit ve gizemi, gerçekçilik ve varoluşçu düşünceyle birleştiren romanlarıyla yüzyılın önemli yazarları arasında yer alan Fowles’un Günce’sinin ilk cildi, yazarın hayatına dair dokunaklı bir portre sunarken edebi evrimini adım adım takip ediyor. Bu özel eser, yazarın hayatını, yaratım süreçlerini, dönemin entelektüelleriyle ilişkilerini olduğu kadar kişisel ilişkilerini, özel ilgi alanlarını, hobilerini, izlediği filmleri, etkilendiği yazarları ve zengin duygu dünyasını da gözler önüne seriyor.

John Fowles’un kendi sesinden hayatı ve sanatı anlatan, okuru edebi keşfe davet eden eseri Günce’nin ilk cildi, Süha Sertabiboğlu’nun çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’nın Lacivert Kitaplar’ı arasındaki yerini aldı. 2003-2006 yılları arasında Jonathan Cape tarafından İngiltere’de, Alfred Knopf tarafından ABD’de yayımlanan bu cilt, yazarın Oxford’daki gençlik yıllarından başlayarak 1965 yılına kadar olan dönemini kapsıyor. Fowles’un edebi evrimini derinlemesine anlama fırsatı sunan ve yazarın dünyasına içten bir yolculuk vaat eden kitabın ikinci cildi ise önümüzdeki aylarda yayımlanacak. 


John Fowles (Photo-Michael Ward)


John Fowles’un Günce’si, yazarın yaratıcı gelişimini ve edebi başarısının perde arkasındaki karmaşıklıkları anlamamıza olanak tanır. Kitap, Fowles’un Oxford’daki öğrenciliğinden, Fransa’daki üniversitede öğretim üyeliğine ve Yunan adası Spetsai’de İngilizce öğretmenliği yaparken geçirdiği döneme detaylı bir bakış sunar. Bu süre zarfında, Büyücü adlı eserinin temellerini atmaya başlar ve ilk romanı Koleksiyoncu’nun sinema uyarlaması çekilmeye başlanır.

Fowles’un düşünce dünyası, aşk, evlilik, yaratıcılık ve başarı gibi temel temalarla derinlemesine meşguldür. Özellikle, günlüklerin sayfalarında Fowles’un kelimelerinden dökülen dürüstlük ve samimiyet, okuru yazarın düşünce dünyasına yaklaştırır. İleride eşi olacak ama tanıştıklarında evli olan Elizabeth ile yaşadığı ilişki ve evliliğe dair notlar, yazarın duygusal zenginliğini yansıtır. 

Fowles’un kendi gözlemleri ve düşünceleri, dönemin sosyal ve kültürel bağlamına ışık tutar. Edebiyat dünyasındaki yerini bulma çabaları, kitabın önemli bir temasını oluşturur. Yazarın yazma süreçlerine, fikirlerine ve içsel çatışmalarına dair bu yaklaşım, güncenin okuma deneyimini zenginleştirir. Eser, günce olmasının yanı sıra henüz gelişmekte olan bir yazar ve eleştirmen, kuşbilimci ve bahçıvan, tutkulu doğa bilimci ve gezgin, sinemasever ve eski kitap koleksiyoncusu olan Fowles’u da görünür kılar.

Günce – Birinci Cilt 1949-1965, raflarda ve internet satış sitelerinde!